Düzce depreminin üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen acılar hala taze
24 yıl önce DÜZCE’de meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremin üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen acısı hâlâ taze. Depremde annesi ve kız kardeşiyle birlikte 5 saat kaldığı enkazdan kurtulan Nuray Çelik (36), o dönemde ve sonrasında yaşadıklarını anlattı. Çelik, “Herkes öldü diye aramızdan ayrıldı. Çok zor bir dönemdi. 24 yıl geçmesine rağmen en ufak bir sarsıntı, deprem haberine çok üzülüyorum.”
Düzce’de 12 Kasım 1999’da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremin üzerinden 24 yıl geçti. Düzce depreminde 845 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 768 kişi yaralandı, binlerce bina yıkıldı. Binlerce insan evsiz kaldı. Depremin merkez üssü Kaynaşlı’da yaşayan ve o sırada 12 yaşında olan Nuray Çelik, deprem sırasında annesi ve kız kardeşiyle birlikte 5 saat boyunca enkaz altında kaldı. 2 amcasını, amcalarının eşlerini, arkadaşlarını ve birçok akrabasını kaybetti.
‘DEPREM BİRÇOK TRAVMA BIRAKTI’
Nuray Çelik ve eşi Fazilet Çelik, Kaynaşlı’daki Deprem Şehitliği’ne giderek yakınları ve depremde hayatını kaybedenler için dua okudu. 1 çocuk annesi Nuray Çelik, depremin üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen kaygılarının hala devam ettiğini belirterek, “Acımız her yıl taze kalıyor. Unutuldu diyorlar ama zaman geçtikçe alışmaya çalışıyorsunuz. yokluk biraz daha. 1999 depreminde o zamanlar Akabe tesisleri olarak bilinen tesislerin altında oturuyorduk. 5 katlı bir binaydı. Akşamdı. Yemek yemek için eve girdik. Annem, ben ve kız kardeşim enkaz altında kaldı. 5 buçuk saat kadar enkaz altında kaldık. Gece 12-1 civarında amcam bizi enkaz altından çıkardı. Çıktığımız yer çok küçük bir yerdi. . Aslında herkes öldü diye aramızdan ayrıldı.Bizim için çok zor bir dönem olurdu.24 yıl geçmesine rağmen en ufak bir şok ya da şok haberde kendimi çok kötü hissediyorum.Mesela evde kalamıyorum. Karanlık, asansöre giremiyorum, en ufak bir sesten korkuyorum, bunun gibi çok travma bıraktı. Sonuç ben o zaman 12 yaşındaydım ama ülkenin her yerinde depremler oldu ve Düzce’de de olmaya devam ediyor. Çok korkuyorum. “Aynı şeyler olacak, aynı şeyleri yaşayacağımı düşünüyorum” dedi.
‘Aslında her şeyi kaybettik’
Depremde 2 amcasını ve teyzesini kaybettiğini belirten Çelik, “2 amcamı ve onların eşlerini kaybettim. Arkadaşlarımızı, komşularımızı kaybettik. Aslında baktığınızda her şeyimizi kaybettik. Annemi, babamı. Kardeşim ve ben hayattayız. Bunun dışında birçok yakın akrabamızı kaybettik.”
‘ARTIK SADECE KENDİM İÇİN DEĞİL TÜM AİLEM İÇİN ENDİŞELİYİM’
Zamanla yaşadığı travmayı atlatamadığını belirten Nuray Çelik, “Bu acının geçeceğini sanmıyorum. Artık çocuklarımız da var. Uzun süre oğlumla birlikte yatmak zorunda kaldım. Farklı bir odada kaldım, deprem olursa ona ulaşamayacağım düşüncesi paniğe kapılmama sebep oldu.” . Çünkü ben, kız kardeşim ve annem aynı yerde yakalandık. Aksi takdirde normalde mutfakta yemek yerim. O akşam içeride yemek yedim. Aksi takdirde belki kız kardeşim ya da annem ölebilirdi. Çünkü bulunduğumuz yerden hayatta kalan tek kişi bizdik. Evin geri kalanından hiçbir şey yok. “O yüzden kendim için farklı panikliyorum. Çocuğum için farklı panikliyorum. Ailem için farklı panikliyorum. Ne kadar önlem alırsak alalım bunun önüne geçilemiyor” dedi.